Bu gün 24 Kasım 2008. Hayatımın 30. yılı içerisindeyim. Bu süre içerisinde pek çok iyi ve kötü şeye tanık oldum ve pek çoğuna daha olacağım, belki pek azı kadarına…
Sevgiler, nefretler, acılar, mutluluklar. Bu duyguların her biri biz insanlar için işlenmiş birer el yazması gibi. Öyle kusursuzca işlenmişler ki ne zaman nasıl ortaya çıkacakları ve bizde bıracakları etkiyi kestirmek çok güç hatta imkansız. Tam "çok mutluyum daha mutlu" olamam derken tepetaklak oluvermek gibi bir şey. Bu duygularla ne yapacağımız ise tam bir karmaşa. Her birinin zamanla işlenişi farklı olduğundan zaman içerisinde üzerimizde bıraktıkları etki de farklı oluyor. Sevgiyi her defasında farklı yaşamak bundan olsa gerek.
Ben bir süre öncesine kadar çok zor açılan bir insandım. Ama zamanla bunu yenmeye çalıştım. Birine güzelsin diyemezdim sürekli içimde bir yerlerde kalırdı kelimeler. Ama zaman geçtikçe bunun ne derece aptalca olduğunu anlıyor insan, öğreniyor.Acı şekilde olsa da, yaptığının o an için yanlış olduğunu görse deöğreniyor……
Hiç beklemediğiniz, düşünmediğiniz bir anda birine karşı hislerinizi açıklama ihtiyacı duyuyorsunuz. Eğer beğendiyseniz, korktuysanız bunu kesinlikle söylemelisiniz ötesi yok. Tüm bu yaşadıklarımız içinde birileri sürekli bizlere bir şeyler anlatmış durmuştur. Kimi zaman ağabey, kimi zaman abla, kimi zaman kardeştir anlatan. Kimi zaman ise hiç tanımadığımız biri sessizce bir şeyler seyleyiverir…
Bu kişilerden çoğu belki bilinçsizce yapar bunu ya da sizi tanıyıp sevdiği, değer verdiği için. Ama hayatlarımızda öyle insanlar vardır ki sadece bilgi vermeyi, sadece öğretmeyi, aydınlatmayı sevmişlerdir. Her karanlığa gözü kapalı girip yüreklerindeki ışıkla aydınlatmayı seçmişlerdir. Onlar şüphesiz ensaygıdeğer olanlarıdır. Çünkü tanımadıkları, yarın ne olacaklarınıbilmedikleri ve sahip oldukları bilgiyle ne yapacaklarını bilmedikleri insanlar vardır karşılarında. Ama onlar gerçeği, doğruyu anlatmak için, kazanmak ve kazandırmak için çoğu kez canlarını koyarlar ortaya. Hele de güzel ülkemde…
Öğretmenlerimizdir onlar. Zamanı gelince değerini anladıklarımızdır. İşte bu gün 24 Kasım. Onların günü; öğretmenlerimizin günü.
Bu gün için bir iki söz söylemek istedim sadece. Parmaklarımın ucuna geldiği gibi yazdım aklımdakileri.O yüzden sürçü lisan ettiysem affola…
“Dünyanın her yerinde öğretmenler toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir.” – Mustafa Kemal ATATÜRK
“Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum.” – Diyojen
“Dünyada her şeye değer biçilebilir, ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü onun eseri hem her şeydir hem de hiçbir şeydir.” – Socrates
“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” – Hz.Ali
"Bir Öğretmen ebediyete hükmeden insandır. Tesirlerinin ne zaman biteceği asla bilinmez." – Henry Adams
"Devlet adamları gelir geçerler. Milletlerin hayatında izleri payidar olan muallimlerin elleridir." – İsmet İnönü
"Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakar muallim ve murebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizlerin eseri olacaktır!" – Mustafa Kemal ATATÜRK
"Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür vicdanı hür irfanı hür nesiller ister." – Mustafa Kemal ATATÜRK
24 Kasım öğretmenler gününüz(günümüz) kutlu olsun.