Şehrin caddelerinde yürürken,
yalnız başıma sokaktan geçerken,
hava hafif nemli ve bulutluyken
dudağımda bir ıslık aklımda sen.
Açılmış yaprakları aşk ile çiçeğin,
Bir Haziran sabahıydı taze mevsimin,
Gizlendiği bir vaktiydi güneşin,
Usulca ardına pamuktan hayallerin.
Kalabalık ve büyük bir şehir, sabahın erken saatleri. Yolda yürüyorsunuz ve yolun kenarında bir çiçek ilişiyor gözünüze…
21 HAZİRAN SABAHI (YOLDAKİ ÇİÇEK)
İpekten atkı yaptım sanki rüzgarı
doladım boynuma yeşil yaprakları
taç yaptım yoluma serptim umutları
topladım cebimde zamandan kalanları
Uzanmış sunuyor bahşedilen güzelliği
savaşırcasına kördüğüm bir şehrin
tozlu yollarında taze kalmış umutları
ıslık çalarak yolunda yürüyen hayalcinin.
Ruhun uyanışı gibi günün ışıldaması
büyüleyici bir ilizyon gibi açılıp saçılması
Eşlik ettiği sanki zamanın tutkulu dansı
Gördüm bu çiçeği yirmibir Haziran sabahı.
Durup önünde yakından baktım bu masalsı
inatçı ve savaşçı güzelliğe direnen saflığı
tükenirken insanın görmezden gelen varlığı
diz çökmeli önünde aşk ile anılmalı adı.
İşte böylesine özel ve az rastlanır eşine
uyandırdığın duygularım büyür içimde
aşk derim adına seni dolarım dilime
bir ıslık olur melodin dudağımda aşk ile.
İ.Kaya 23.06.2014 10:50