Bu devirde kadın olmanın zorluklarını görüp anlayabilmek için kadın olmaya hiç gerek yok. Biraz empatiyle kadınlarımızın yaşadığı zorlukları, sıkıntıları görmek mümkün. Bu gün hala “eğitim” konusu bile başlı başına bir sıkıntıyken zaten ne söylense boşuna oluyor. Evet; eğitimsiz, ataerkil bir yaşam biçiminin getirileri ve götürülerini yaşamakta zamanımızın kadınları ve elbette biz erkekleri…
Bugün hala televizyonlarımızda görüp duyuyoruz kadınlara uygulanan şiddeti. Bu şiddet elbette bir yetiştirilme biçiminin, bir yaşam biçiminin ürünü.
İşte bu sebeple vicdanlı nesiller yetiştirmek, vicdanlı öğrenciler yetiştirmek, hatta eşler yetiştirmek herkes için çok ama çok önemli. Erkek olsun, kadın olsun bence en kutsal görev işte bu. Evet, kutsal dedim çünkü yaşam hakkına (yaşam biçimine) saygıyı, adaleti, inançları etkileyen en büyük etken işte bu vicdan meselesi… Çocukların gözlerine gaz fişekleri sıkılmasından bulundukları yerde sigara içmeye kadar giden geniş bir yelpazesi var… Baklava çalan çocukları cezalandırmaktan tecavüzcüleri, katilleri salıvermeye varan bir vicdan durumu var… Hatta bir babanın kızı yerine yanlışlıkla kızına benzeyen birini vurduğunda “karışıklık oldu” demesinin önüne geçebilecek bir vicdan durumu… Analar! Cennet ayaklarınızın altındadır! Fakat bastığınız yerde değil! Bastığınız yeri cennet yapmak sizlerin elindedir. Her şeyden önce vicdanlı çocuklar yetiştiriniz…
İşte aşağıdaki satırlar bu düşünceye işaret etmektedir…
Kalbinde vicdan olmayana
işlemez hiç bir zikir
kadının en hayırlısı
vicdan gülleri ekendir…
İ.Kaya 8.3.2015 22:48