Öyle denmiş bu gece için. Daha doğrusu öyle bildirilmiş. Bu gecenin bin (1000) aydan daha hayırlı olduğu biz insanlara. O halde hiç değilse bu gece, içinde gerçeği taşıyan kitabımızın indiriğildiği bu gece dua edelim hep birlikte. Bu günlerde her şeyden çok ihtiyacımız var böylesi gecelere…
Kategori arşivi: Genel
Bir Ramazan ayının bana kazandırdığı
Sigara kullanıyordum.
Bırakmayı denemiştim.
Pek çok kez…
Lindsey Stirling ve Phantom of the opera yorumu
Lindsey Stirling Amerikalı müzisyen,söz yazarı ve dansçıdır. Bu meziyetleri kemanist olmasıyla da birleştiğinde ortaya çıkan şey tam anlamıyla “seyrine doyum olmaz bir müzik şöleni” dir. Türkiye fan sitesinde 21 Eylül 1986 da doğduğu ve “Hip Hop Violinist” lakabı ile de tanındığı belirten güzel sanatçının Phantom of the opera yorumunu görünce hemen sizlerle paylaşmak istedim.
Lindsey Stirling ve Phantom of the opera yorumu yazısına devam et
Tutku ile dansın birleşimi, mavi ve kırmızının dansı: Tango!
Tango nedir diye sorsalar evet, tarifim kesinlikle bu olurdu! Hiç yapmadım ama öğrenmeyi isterdim. Çünkü bu tutkulu dansı izlemek bile insanın içine mutluluk veren duygular katıyor. Bunu bir kenara bırakın eğer spor yapmak istiyorsanız zannediyorum dans sporu eğlenceye dönüştürmenin bir diğer adı olabilir. Ve eğer bu spor Tango ise tütsülenmiş bir balığı tadmak kadar keyif verebilir…
Tutku ile dansın birleşimi, mavi ve kırmızının dansı: Tango! yazısına devam et
İstanbul ve çivisi, tahtası eksik bir su kulesi…
Dün akşam üzeri ve bu sabah İstanbul’da uzun zamandır geçmediğim yollardan tekrar geçtim. Bıraktığımda bir kaç çivisi çıkmış olan şehrin aynı yerlerinde halen çiviler yerlerinde değil. Hırsızlığın sıkça yaşandığı eski mahallem mi dersiniz (daha dün gece yine bir hırsızlık olayı olmuş arka sokağımızda), yolda para isteyen tinerciler mi dersiniz, yolunuzu kesen tehditkar dilenciler mi dersiniz; ne ararsanız var yine o yollarda…
İstanbul ve çivisi, tahtası eksik bir su kulesi… yazısına devam et
Hard Rock devi Scorpions tekrar geliyor!
2010 konserini kaçırdınız mı? Üzülmeyin, efsanevi Hard Rock devi SCORPIONS yeniden İstanbul’a geliyor.
Kurgulanmış bilimin ekrandan yansıması ve hayalgücü
25 Eylül 2009’da dünya sinemalarıyla aynı anda ülkemizde gösterime giren bir film surrogates. Son derece çarpıcı konusuyla izleyicisini adeta psikolojik bir girdaba sokmayı başarmıştı. En azından beni! İzlediniz mi bilmiyorum ancak izlemediyseniz tavsiye ederim. Konusunu burada okuyabilirsiniz.
Bilimkurgu tarzı filmleri gerçeğe aykırı bulanlardan mısınız? Eğer öyleyseniz söyler misiniz gerçek nedir? Etrafta dokunduğunuz, gördüğünüz, konuştuğunuz insanlar, duvarlar, ağaçlar mı gerçek?
Yoksa aklınızda ürettiğiniz hayalinizden ortaya çıkan yansımalar mı?
Kurgulanmış bilimin ekrandan yansıması ve hayalgücü yazısına devam et
Sıyrık diyip geçmeyin!
“Kedi … görmüş yara sanmış!” denir ve geçiştirilir genelde. Bu sözü duyan kişi de başını önüne eğip uzar hafiften. Ama bu gün web de karşılaştığım haber durumun hiç de “öyle olmaması gerektiğini” gözler önüne seriyor. Eline ufak bir kıymık batsa, hafif bir öksürsen temkini elden bırakmayacaksın diyor bağıra bağıra…
Penceremden: Sanat, sanatçı
“Olmak ya da olmamak! İşte bütün mesele bu!” – W. Shakespeare / Hamlet.
Bir sahne oyunundan en akılda kalıcı, vurucu cümleler bunlar. Bir sanat eserini ölümsüzleştiren bir cümle değil yalnızca. Aynı zamanda izleyicinin, dinleyicinin, okuyucunun yani oluşturucusu tarafından hedef alınan, iletişim kurulmak istenen diğerlerinin düşüncelerine de ışık tutan, yansıtan ve hatta çoğu kez gözünü kamaştıran bir ayna bir köprü…
Çocukça
“Her 23 Nisan’da bize çocuk olmanın mutluluğunu yaşatan atamız nur içinde yatsın. Her yıl bir kez daha ne kadar akıllı ve ileri görüşlü üstün bir lider olduğunu anımsatıyor. Dünyaya bir çocuk kadar saf ve temiz bakabilmek çoktandır unuttuğumuz bir meziyet. Öyle ki bir spor karşılaşmasının sonucunu dahi “sporu kirleten” cümlelerle kutlar olduk. Hepimizin çocuk olduğu bu güzel günün anlam ve önemini sanırım aşağıdaki fotoğraftan daha iyi ifade eden bir başka fotoğraf yoktur.”