2007 süper geldi. Başlar başlamaz hasta oldum. Bu satırları burnumu çekerkene yazıyorum. snıf snıf. Bilgisayarın yatağın hemen baş ucunda (ya da yatışınıza göre ayak ucunda) olması ne güzel bir şeymiş 🙂 Hasta başladık ama hasta devam etmicez di mi en kısa zamanda iyileşilecek! 😀
Kategori arşivi: Genel
GECE
- Gecenin gündüz haliyle gördüm seni ışıklı bahçemde,
Süslerken yüreğinin nakışlı eli yüreğimi - Yüzünde esen ılık rüzgarın getirdiği koku gibi
- Ansızın gelen Gece ol ört üzerimi…
İsmail KAYA(GECE)
11 Kasım 2006 tarihli Bloğumdan alıntıdır.
Son yabancı
Yabancılarla konuşma. Çünkü onlar senin gerçeğini
göremezler. Yabancılarla konuşma çünkü onlar kendi içlerindeki
ışığı yutarak senin ışığını çalma çabasındadırlar.
Yabancılarla konuşma çünkü bilmediklerinle doludurlar.
Ve onları sana sunarken vereceklerinin doğruluğunu
dahi bilemezsin. Yabancılarla konuşma çünkü onlar yabancıdır ve daima öyle kalacaklardır. İçlerindeki zehri akıtırlar onlar sen farkına bile varamadan.
Düş kırıklığına uğrarsın merhaba dediğinde. Gözlerine baktığında göreceklerin bil ki korkutacaktır seni. Dokunduğunda hissedeceklerin ürpertecektir tenini.
Kelimeleri bir ok gibi saplanacaktır yüreğine. Düşlerini anlattığında kendini onlardan hissedeceksindir. Gözlerine baktığında emin ol ürpereceksin.
Çünkü onlar sana bir yabancıymışsın gibi bakacaklardır daima!…
Ve gün gelecek sen de onlardan biri olduğunun farkına varacaksın.
Farkına varacaksın ki yabancı olmadığın tek şey aslında kendi benliğin.
Sonra belki de kelimelerin anlamsızlığını farkedeceksin sen de. Ve biliyormusun
günün birinde sen de bir yabancı gibi kaybolacaksın…
göremezler. Yabancılarla konuşma çünkü onlar kendi içlerindeki
ışığı yutarak senin ışığını çalma çabasındadırlar.
Yabancılarla konuşma çünkü bilmediklerinle doludurlar.
Ve onları sana sunarken vereceklerinin doğruluğunu
dahi bilemezsin. Yabancılarla konuşma çünkü onlar yabancıdır ve daima öyle kalacaklardır. İçlerindeki zehri akıtırlar onlar sen farkına bile varamadan.
Düş kırıklığına uğrarsın merhaba dediğinde. Gözlerine baktığında göreceklerin bil ki korkutacaktır seni. Dokunduğunda hissedeceklerin ürpertecektir tenini.
Kelimeleri bir ok gibi saplanacaktır yüreğine. Düşlerini anlattığında kendini onlardan hissedeceksindir. Gözlerine baktığında emin ol ürpereceksin.
Çünkü onlar sana bir yabancıymışsın gibi bakacaklardır daima!…
Ve gün gelecek sen de onlardan biri olduğunun farkına varacaksın.
Farkına varacaksın ki yabancı olmadığın tek şey aslında kendi benliğin.
Sonra belki de kelimelerin anlamsızlığını farkedeceksin sen de. Ve biliyormusun
günün birinde sen de bir yabancı gibi kaybolacaksın…
Zaten tüm bu koşuşturma geride yabancı olmadığımızı gösterebileceğimiz
bir şeyler bırakmak için değil mi? Toplum denen kalabalığın bizi bir insan olarak anımsaması için değil mi?
Görünmeyen halkalarla bağlamadık mı kendimizi özgürlük diye haykırırken şu kocaman dünyaya? Öyleyse söyleyin
hangimiz yabancı değiliz? Neden bizden, alıştıklarımızdan farklı oldukları için birilerini yabancı ilan etmek zorundayız.
Neden onlara sırf farklı yaşama tarzı seçtikleri için aykırı deriz. Acaba aykırı olan biz miyiz?
bir şeyler bırakmak için değil mi? Toplum denen kalabalığın bizi bir insan olarak anımsaması için değil mi?
Görünmeyen halkalarla bağlamadık mı kendimizi özgürlük diye haykırırken şu kocaman dünyaya? Öyleyse söyleyin
hangimiz yabancı değiliz? Neden bizden, alıştıklarımızdan farklı oldukları için birilerini yabancı ilan etmek zorundayız.
Neden onlara sırf farklı yaşama tarzı seçtikleri için aykırı deriz. Acaba aykırı olan biz miyiz?
Bu notlar senin için yabancı. Aklımda kalan bir kaç soruyu sormak istedim sana düşüncelere dalmışken gecenin kör karanlığında!…!
(1996 denemem)