“Yaşam denilen uğraş sonsuz uyanmışlığın,
sınırsız okyanusundaki bir damlacık gibidir…”
Jack Kerouac – Zen Kaçıkları
“Yaşam denilen uğraş sonsuz uyanmışlığın,
sınırsız okyanusundaki bir damlacık gibidir…”
Jack Kerouac – Zen Kaçıkları
…Ama öyle olmadı. Henüz! Genelde nedense acı çekenler yumuşak başlı, sanatçı ruhlu, duygusal, at gözlüklerinden sıyrılmış, olup biteni gören, sanatı müziği mizahı seven, haksızlıklara katlanamayan insanlar oluyordu. Aslında kısaca “insanlar” oluyordu….
Merhaba Dünya diyesi geliyor insanın Bukowski okuduktan sonra. Çatlak bir şairin kelimelerinin gizeminde yolculuk ettikten sonra insan kafasını kaldırıp dünyaya baktığında yediği tokatın etkisinden bir kaç saniyede ancak sıyrılabiliyor. Hem döver gibi hem sevişir gibi yazan, çiğnediği tütünü suratına tükürürcesine kelimeleri kullanan biri bence. Açık ve net, neyse o!
İhsan Oktay Anar’ın Yedinci Gün üne dair bir önceki yazımda, kitapı henüz bitiremediğime ve henüz okumakta olduğum bu kitabın beni etkilediğine değinmiştim. Bu sabah kitapı okumayı bitirebildim…
Bir Ağustos 2013 akşamında aldım bu kitabı; “YEDİNCİ GÜN”.
Bir başka Ağustos günüydü üzerine not aldım bu satırları…
Uzun zaman olmuştu elime bir kitap alıp okumayalı. Okumayı severim ama kolay kolay konsantre olamıyorum. Bu nedenle de çabucak sıkılıveriyorum. Pek çok kitap başladıktan kısa süre sonra tekrar devam edilmek amacıyla yarım kalmış başlangıçlar taşır. Bir kitabı okumaya devam edebilmem için kitabın beni içine çekmesi, tabir yerindeyse sarıp hapsetmesi gerekir. Dedim ya; aksi halde dağılır giderim. Ama şimdi size kapağından bir bölümü sunacağım bu kitap bunu yapabildi. Evet, beni çekti ve sanki “oku beni” , “yapraklarımı çevir” , “kelimelerimde dolaş” nidalarıyla adeta “cesaretin varsa” diye meydan okuyarak sokuldu ve tutup beni derinlere çekti… Geç buluştum belki onunla ama belki de “tam zamanıydı”. Ve henüz tanışmayan var ise aranızda, tanıştırayım; Zülfü Livaneli ve Serenadı…
Bir kitaptan fazlası Serenad ‘ a dair giriş: Yolun başlangıcı yazısına devam et
Renk renk olsun her yer,
Buram buram gül koksun…
Masalsı bir yaşam için şiirsel güller ekin yazısına devam et
Doğduğum yıl olan 78 yılının Aralık ayının 29 uncu gününde Adana’da doğmuş. Müziğe dört yaşında ıslık çalarak başlamış ve daha sonraları arkadaşlarına dinlettiği besteleri için arkadaşlarından olumlu sinyaller almış.