Gizemli siyah bir perde
teni kadar ateşli bir kadehte
sunuyor şarabını aşkının
bir üzüm demeti ve bir salkım.
Düşler görülmek ister...
Gizemli siyah bir perde
teni kadar ateşli bir kadehte
sunuyor şarabını aşkının
bir üzüm demeti ve bir salkım.
“Kadın!
İsmail KAYA “Kadın”
Gül kokuyor gerdanın!”
8 Mart dünya emekçi kadınlar günü aslında acı bir gün. Ama bazen acıların içinden yeniden doğuyor mutluluklar Anka kuşu misali. Ülkemizde kadınlar her gün küllerinden yeniden doğuyor görmekten duyduğumuz utanç tablolarının öldürdüğü bedenlerinden…
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü bir anma, bir farkındalık günüdür. Geçmişte yaşanmış tatsız, acı olaylardan ortaya çıkmış bir anlayış, kavrayış günüdür. Bu günün anlamını ifade eder mi emin değilim. Ancak sözlerimi izninizle ileteceğim…
Bir kadın, bir ağaç, gri bir manzara… ne düşünüyor olmalıydı kadın? Bu fotoğrafta sıcak ve soğuğu görmek mümkündü…Yine internet ortamında paylaşılan bir fotoğrafın üzerine yazılmış satırlar…
Yine bir paylaşım sitesinde paylaşılan bir fotoğraf üzerine yazılmış sözler. Doğaçlama… Herkes farklı hissedip farklı dile getirebilir duygularını. Bu da benim tarzım. Sanatçısına teşekkür etmek gerekirdi ama bilmiyorum…
Kumda bir arkadaşımın yaptığı çalışmanın üzerine yazılmış bir şiir. Kendisinin fotoğrafı bir sosyal paylaşım sitesinde paylaşmasının ardından yazıldı.
Klik klak trik trak
geçiyor zaman tik-tak…
Karanlıkta bir kadın, parmaklarının ucunda bir kibrit. Güzel bir fotoğraf karesinin çağrışımlarına ait bir dörtlük…
Siyah bir elbise içinde kollarını kendisiyle birleştirmiş bir kadın fotoğrafının çağrıştırdıkları…