Ne kadar yüce bir kelimedir değil mi “intikam!”, her şeyi haklı kılan, mübah gösteren; ey yüce insan!
İntikam yazısına devam etEtiket arşivi: ölüm
Kayıp kentin oyuncak askerleriydik biz…
Kayıp kentin oyuncak askerleriydik biz… yazısına devam et“Evet biz, kayıp kentin oyuncak askerleriydik zamanda,
İsmail KAYA
Kağıttan gemilere bindik deli yüreklerimizle hırçın okyanuslarda,”
bir kelebek misali her insan…
“Her insanın ruhu kozasını terk etmek için yaşayan bir kelebek misali…” – İ.Kaya 20.10.2015 12:45
Biz, şiir gibiyiz
Kalbin hazan mevsimidir kış ortası
Sessizlik, yaprak hışırtıları, hafif bir rüzgar ve yaprakların arasından ulaşan güneş. Uzaktan duyulan ağıtlar ve içeride bir yerlere düştükçe iğne iğne saplanan hüzünler…Sözün bittiği an…
UTANIYORUM ŞİİR YAZMAKTAN
Bu şiir de bir fotoğraftan ilham alınarak yazıldı. Ancak televizyonlarımızda, gazetelerimizde gördüğümüz kötü fotoğraflardandı bu. Savaş ve şiddete dair bir kareydi. Ağlayan çocuklara dair bir kare. Bu kareyi görünce ilk aklıma gelen “böyle bir dünyada şiir yazmak” konusu olmuştu. Özellikle de aşk ve sevgi şiirleri yazan biri için suçluluk duygusunu canlandıran bir kareydi. Yine de fikrim şu; sevgi şiirleri devam etmeli ki insanların kalbine sevgi saygı dolsun…
MEMLEKETİN ADI KALDI
Renkli yaprakları,
taç gibi başında,
yas tutar gibi inliyor,
toprak küller altında.
Başaramadık, taze tutmaya,
sevgiyi insanca yaşatmaya,
yetmedi gücümüz insan kalmaya,
ışığı boğdular karanlıklarıyla.
Onlara inat yeşerecek,
yine ağaç dalları,
ışık hiç olmadığı kadar parlayacak,
Yükselecek çıplak tomurcukları..
İşte bu yüzden aşka,
kucak açın güller gibi,
önce kalplerinizde yeşertin,
taptaze çiçeklerin filizlerini…
Bir büyük karartı alev kanatlı,
ölüm gibi sessiz ve hoyrattı,
çaresizlik ve cahillik anıtı,
bir otelin ve memleketin adı kaldı.
İ.Kaya 02.07.2014 11:58
GALİBA YAZDIM
Bu nedenle kızmayın bu acı günlerde döküldü diye satırlarım,
Yadırgayıp yargılamayın ne olur çünkü; galiba yazdım…
Amy nin ölüm nedeni uyuşturucu değilmiş!
Bir süre önce bir yıldız kaydı ancak arkasında bıraktığı ışığı henüz sönmüş değil. İzi halen gökyüzünü aydınlatırken bizler ardından bıraktığı izi konuşmaya devam ediyoruz…
Özgürlüğe dair
Nedir özgürlük? Yenir mi içilir mi? Elle tutulur gözle görülür mü? Acı mı verir mutluluk mu? Masal mıdır gerçek mi? Var mı yok mu?… Takılır sorular bazen akıllara en beklenmedik anlarda. Öy anlar olur ki en beklenmedik düşünceler geçer akıllardan. Düşünür durur insan ellerini alır başının etrafına, başı elbette o ellerin arasında…işte yine böyle sorularla dolu geçmiş bir günden kalma bir not buldum karaladığım kağıtların arasında…
Özgürlüğe dair yazısına devam et